8 Aralık 2010 Çarşamba

Aşklar mı dedin?

Ne zaman söz versem kendime, kendimi yeni bir aşkın içinde buluyorum. Kaçıp gitmek istiyorum ama aşk bedenimi sarmış oluyor. Ne kadar karşı koysam da.. Mutlu oluyorum, mutluluğu tüm bedenimde hissediyorum. Peki ya sonra.. Büyü bozuluyor. Alışılagelmiş hüzün, mutsuzluk, umutsuzluk, yıkıntı.. Toplamaya çalışıyorum arta kalan külleri. Neden topluyorsam... Biliyorum ki bir rüzdarda gene alevlenecek o küller. Gene saracak bedenimi..Ya sonra, bildik hikaye. Tüm bunları bile bile neden bu çaba? Aslında sadece o kelime açıklar tüm bu çabamı. Dört harfli aniden yan yana gelmiş dört harf tüm çabamın açıklayıcısı. Umut. Çünkü ben ne olursa olsun kaybedemiyorum umudumu. Ne kadar yıkılırsam o kadar büyüyor içimde umarsızca. Ve ben buna engel olamıyorum umutlarım tükenmiyor; tüketmiyor aşklarımı.. Aşklar mı dedin? Hani şu vazgeçemediğim.. İçimi acıtan ama bile bile yaşadığım.. Aşklar mı dedin? Bulutların üzerine çıkaran sanki hiç yere çakılmayacak gibi.. Aşklar mı dedin? Bir anda yeryuzune indiren, bir anda uçurumdan düşüren.. Huzur veren, huzur çalan, ağlatan, güldüren, acıtan.. Aşklar mı dedin? Deme artık.. Ne ben duymak istiyorum bu üç harfi ne de o yaşamak istiyor benim yüreğimde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder